imrenmek

imrenmek
qibtə etmək

Türkçe-Azerice Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • imrenmek — e 1) Beğenilen, hoşlanılan bir şeyi edinme veya bir yiyeceği yeme isteğini duymak İki gün evvel bir muhallebici dükkânının vitrinindeki kazandibine imrendim. B. Felek 2) Beğenilen bir kişi veya şeye benzemeyi istemek, gıpta etmek Çağımızın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gıpta etmek — imrenmek Hayatı bu kadar basit ve formüllü gören samimi insanların bu zihniyetlerine gıpta ettim. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzı sulanmak — imrenmek Oruç keyfiyle Sait in ağzı sulandı. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imrenme — is. İmrenmek işi, gıpta Bütün bu saf sözleri, bir kısmı gerçek bir imrenme ile, bir kısmı içten gelen bir alayla dinliyordu. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıskanmak — i, den 1) Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım. Âşık Ali İzzet Özkan 2) i Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gıptasını çekmek — gıptayla bakmak, imrenmek, özenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzının suyu akmak — çok beğenip istemek, imrenmek Bu ziyafete elimiz erişmiyor, uzaktan ağzımın suyu akıyor. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”